Karakovan balı, adını üretim şeklinden almaktadır. Karanlık bir kovanda insan müdahalesi olmadan 6 ay boyunca saklanarak elde edilmektedir.
Kars yöresinin sanayi ve kimyasal atıklardan arı olması, mera ve yaylalarının geniş ve endemik bitki çeşitliliği yönünden zengin olması ve sadece bu yöreye özgü “Kafkas Arı Irkı” Kars karakovan balının eşsiz lezzetinin kaynağını oluşturur.
Karakovan balı, Osmanlı döneminde şifahanelerde ilaç olarak kullanılmış.
Karakovan balının peteği doğal olduğu için ağızda kalıntı yapmaz. Bu sebeple bal, petekle birlikte yenebilir.
İçeriğinde; kalsiyum, demir, fosfor, magnezyum, sodyum, potasyum, kükürt ve iyot gibi mineraller; B1, B2, B6, C ve K vitaminleri; pantotenik asit ve bazı enzimler de bulunan bal her yaştan insanın enerji ihtiyacı için ideal bir besindir. Oldukça besleyici, doyurucu ve koruyucu özelliği vardır.
Karakovan balını aç veya tok karna tüketebilirsiniz. Ancak özelikle hastalıklar için sabah aç karna tüketilmesi tavsiye edilmektedir.
ÖNEMLİ UYARI: 1 yaşından küçük çocuklara bal kesinlikle yedirilmemelidir. Anne sütüyle beslenen 1 yaşından küçük çocuklarda bağışıklık sistemleri tam olarak gelişmediği için zehirlenme etkisi yapabilmektedir.
Saklama Koşulları
Bal yoğun kıvamı sayesinde bakteri ve mikrop üremesine müsaade etmediğinden bu organizmalar balı bozamazlar. Bal uygun şartlarda saklandığı sürece tadında veya yapısında herhangi bir bozulma olmayan bir besindir.
Bal; ağzı sıkı cam bir kavanozda serin ve güneş ışığı almayan bir ortamda, oda sıcaklığında muhafaza edilmeli. Tahta kaşıklar kullanılarak tüketilmesi metalle temas ettirilmemesi önerilir.